PRAGMATİK İHYA


   Kemal Sayar’ın dediği gibi:  “Bu topraklarda birbirimize hoşça bakarak yaşayabilmek için ‘kalpten kalbe giden yolu diriltmemiz, ‘kibir ve önyargı’dan sıyrılarak yârenlik ve sohbeti ihya etmemiz gerekiyor.”  
   İhya  kelime olarak yeniden canlandırma, eski durumuna getirme,  eski biçimine katmak anlamındadır. Şu an yaşadığımız dönemi göz önüne getirdiğimizde hep eskiye hasret  eskiye özlem barınmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden biri de yaşadığımız dönemin  yozlaşmasından kaynaklıdır. En  ufak bir sosyal aksiyon alan bir durumun tüm ülke de aynısının yaşanması için çabalamaktan geri kalmayan bir millete dönüşmemiz etkili olmuştur. Bu yaşanan olayları biz yapmadığımızda hep bir eksiklik hissetmemizden kaynaklanmaktadır.  Yaşanılan bu durumun iyi tarafını bulmak bardağın dolu tarafına bakmak gerekmektedir. Şöyle ki nasıl ülke de yaşanılan bir sosyal aksiyon tüm ülkeyi etkileyebiliyorsa biz de tüm ülkeyi etkileyebilecek ve ihyamızı gerçekleştirebilecek bir sosyal aksiyon ile bu durumu avantaja çevirebiliriz. 
   Pragmatik İhya, geçmişte yaşanan kötü olayları değilde biz Müslümanları tek bir çatı altında toplayan biz şuurunu ihya eden,  bize fayda verecek olan şeyleri almamız gerektiğini dile getirmektedir. Sosyal hayatta yaşanan  olaylar aslında  ümmet şuurun ihya edilme fitilini yakmaktadır.   Bugün Kudüs’te Arakan da biz Müslümanları derinden etkileyen olaylar yaşanmaktadır. Olaylara tepki olarak boykottan ileriye gidemiyoruz bu boykotu da azınlık bir Müslümanlar yapmakta çoğu Müslüman onca yaşanmış zulmü, kötülüğü ise görmezden gelip o olay yokmuş gibi davranmakta. Bu durum psikoloji de “Lgnore/ignore etmek” olarakta ifade edilir. Nasıl ki onca yaşanan vahşeti görmezden gelerek o durumun/vahşetin ortadan kaldırmadığını  biliyorsak o zaman bizde Müslümanlar olarak o içimizdeki gerçek Müslümanlık şuurunu ihya ederek  Müslüman kardeşlerimize yardımda bulunmalıyız. İhyamızı önce kendimizde yeşertmeli sonra da bu ihyamızı toplumumuza deklare ederek daha fazla sesimizi çıkartmamız gerekir. Bazılarına göre bir tek ben ne yapabilirim düşüncesine girmiş olabilir unutulmamalı ki binlerce Müslüman bu düşüncedeydi ama herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirerek sesini bir başkasına duyurabilir.   Bir başkasına duyurulan bir durum da bize fayda sağladığına göre biz bir başkasına yaptığımız iyilikle aslında kendimize yaptığımız bir iyilik sayılmaktadır. 

Yazımı peygamberimizin bir hadisi ile sonlandırmak istiyorum: 
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” 

İbrahim Ekinci 

Yorumlar

Popüler Yayınlar