Ömür Serüveni

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen (Şeyh Gâlib)

Kendine hoşça bir bak, alemin özüsün sen

Yaratılmış olan varlıkların gözbebeği olan insansın

Şeyh Galib ne güzel özetlemiş insanı. İnsanoğlu bu hakikatin bilincinde olarak hayatını idame ettirmeli. Nitekim insan, yaratılmışların en şereflisi olma istidatı ile donatılmış iken o, iradesi ile en aşağı derece olan esfeli safiline de düşebilir.

Varlıkların gözbebeği olan insan, her daim Rahman’ın buyruğu üzere yaşamalı ve çabasını göstermelidir. Çünkü ömür su gibi akıp gitmekte. Doğumla başlayan ömür serüvenimiz ölümle bu dünyada nihayete erecektir. Yaş ilerledikçe insan zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin farkına varıyor. Nitekim bu hususta “film şeridi gibi geçti” tabiri dilimize pelesenk olmuştur. Yapıp ettiklerimizden hesaba çekileceğimiz gerçeğini unutmadan gençliğimizi, ömrümüzü heva ve heveslere kurban etmemeli; kulluk bilinci üzerine bina ederek saadete ulaşma yolunda çaba sarf etmeliyiz.

Her doğum gibi ölüm de aslında bir son değil yeni bir başlangıca kapı aralar. Evet ölüm, bu dünya hayatı için bir son fakat insanın hakiki yurdunun, ebedi saadet yerinin de bir başlangıcıdır. Saadete, huzura ermek istiyorsak da bazı şeylerin muhasebesini geç olmadan, ölüm gelmeden yapmalı ve Allah’ın rızasına uygun ameller işleyerek ömrümüzü güzel değerlendirmeliyiz.

Unutmayalım ki her imkân bir imtihana yol açarken her imtihan da aynı zamanda bir imkandır. Bu sebepten ötürü gençliğimizin, sağlığımızın, ömrümüzün kıymetini bilmeliyiz. Ne buyuruyordu Peygamber efendimiz (s.a.s): “Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz.” (Tirmizî; Kıyamet, 1.)

Ömür, Cenab-ı Allah’ın bize lütfettiği büyük bir nimettir. Hiç iken var eden Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Bunun kıymetini bilmek, bu bilinçte olmak ve ömrümüzü faydalı işlerle iştigal olmak her Müslümana farz olan husustur.

Gayret bizden başarı Yüce Allah’tandır. Selam ve dua ile.

Salih Çelikgöz