Şükreden Bir Kul

 

Günümüz dünyasında bireyselliğin, dünyevileşmenin, maddeye ulaşma arzusu hepimizin malumu üzerine hızla artmaktadır. Ancak bu gidişat bizden çoğu şeyi aldı. Bunlardan biri ve belki de en önemlisi ise şükürdür.

Rabbimiz bize sayısız nimet, güzellikler ihsan etmiş ve bizden istediği şükür iken nankörlük ediyorsak vay halimize! Şükürsüzlük öyle işledi ki yaşantımıza. Dünya malını elde etme arzusu öyle bir hal aldı ki önü arkası kesilmiyor? Sahi, nedir bu telaş? Halbuki ne buyuruyordu Rabbimiz “Eğer şükrederseniz, elbette size daha çok veririm ama nankörlük ederseniz, gerçekten azabım çok çetindir!” (14/9). Öyle ya, bu hakikati unutmaya başladık. Fakat bu durumu değiştirmek yine bizlerin elinde.

Nimet şükrü gerektirir. Şükür ise sadece dil ile olmaz. Mülkün şükrü muhtaçlara yardım etmek, bedenin şükrü hakkıyla Allah’a ibadet etmek, ilmin şükrü ilmiyle insanlara faydalı olmak gibi örneklerle şükrün çok boyutlu olduğu gerçeğini kavramalıyız.

Esasen şükür, kulluk bilincidir. Kulluğunun gereği olarak müminde olması gerekir. Hakiki manada şükür, Rabbimizin bize verdiği her şeyin bir nimet olduğunu, bu nimetleri de Allah’ın rızasına uygun olarak kullanmak ve hayatına tatbik etmektir. Peki bu nasıl olmalıdır? Bu hususta her zamanki gibi örnek almamız gereken kişi, sevgili Peygamber efendimizdir. Burada O’nun (s.a.s.) yaşamından çıkarmamız gereken dersler vardır.

Hz. Aişe annemizin rivayetine göre, Hz. Peygamber’in zaman zaman geceleri kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kıldığını, kendisine Allah’ın bütün günahlarını bağışladığı halde niçin ibadet için bu kadar yorulduğunu sorunca, “şükreden bir kul olmayayım mı?” şeklinde cevap verdiğini nakletmektedir (Buhârî; Teheccüd, 6).

“Şükreden bir kul olmayayım mı?” Bu veciz ifadeden çıkarmamız gereken mühim sonuçlar var. Sayısız nimetlerin kendisine verildiği insanoğlu, maddi-manevi bütün nimetleri kendisine bahşettiği için Yüce Allah’a şükran göstermelidir. Çünkü Allah’a kul olmanın şuuru şükretmekten geçmektedir.

Şükür bilinci ile yaşamak mümince bir tavırdır. Rabbim bizleri gaflet uykusundan uyandırsın ve dünyanın ahiret için olduğu gerçeğini kavrayanlardan eylesin.

Selam ve dua ile.  

Salih Çelikgöz



Yorumlar

Popüler Yayınlar