Hayatımızın Neresindedir Şükür Kavramı?

Genellikle iyi ve güzel neticeler meydana gelince insanlar şükür, şükürler olsun veya Hamd olsun derler. Şükür, içinde bulunduğu hâle şükretmektir. Çünkü bakarsın ki hâline beğenmezsin, ama o beğenmediğin hâli beğenenler vardır çünkü onlar senden daha aşağı durumdalar. Yani insan her hâline şikayet etmeden şükretmesi lâzım. Tabi bir işimiz bir fiilimiz hayırla netice buldu bunu sadece lîsân-ı Kaville değilde lîsân-ı Hâl ile bâriz etmek gerekir. Yani lîsan-ı Hâl; Cenâb-ı Hakka gereğince şükrünün edasını yerine getirmekle olur. Nitekim bir âyet-i celilede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artıracağım. Şâyet nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azâbım çok şiddetlidir"(İbrâhîm Sûresi 7. Ayet)

Yani bu ayetten anlıyoruz ki şükür sadece dille değil fiilayata intikal ederek olmalıdır. Zenginliğin şükrü muhtaçlara yardım etmendir, ilmin şükrü bilgiyi insanların yararına kullanmak, sıhhatin şükrü ise Allah’a kulluk ve insanlara hizmet etmektir. Yani bu ayetten anlıyoruz ki kul dâima şükür halinde olmalıdır. Yaşadığımız bu global dünyada ise şükür kavramına ne yazık ki fazla önem verilmiyor. Bizler hep bir daha fazlasını istiyoruz. Hâdis-i Şerifte de geçtiği gibi; "İnsanoğlunun iki vâdi dolu altını olsa üçüncüsünü bir daha ister. İnsanın gözünü ancak kara toprak doyurur." Rabbim şükrün kıymetini anlayanlardan nasip eylesin.
Sözlerimi Yûnus Emre’nin şu şiiri ile bitirmek isterim;

Kuruyuduk yaş olduk ayak olduk baş olduk

Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah

Vardığımız illere şol sefa gönüllere

Baba Tapduk ma'nisin saçtık elhamdülillah

Dirildik pınar olduk ırıldık ırmak olduk

Aktık denize daldık taştık elhamdülillah

Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda

Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah
   
Şükürlü bir kul olma bilinciyle vesselam...

 

Ömer Faruk Tosun