Hakikatin İzinde Sanalın Peşinde
Biz vakti zamanında ayağına yırtık kara lastik, yamalı pantolon giymiş, dağlarda çobanlık yaparken sığır ve koyun peşinde öğle öğününde kuru soğanı ekmeğe katık etmiş, çelik çomak oynamış Anadolu’nun gariban sahipleriyiz.
Gönlümüz gök genişliğinde, dağlar gibi yükselir, vadiler boyunca uzanır, coşkun dereler gibi şarıldar. Doğadaki bütün renkleri taşır yüreğimiz. Yeşilin bütün tonlarından bir cennet kurarız. Kaplumbağalarla yarışır, yılanlarla oynarız. Tavşanlar etrafımızda zıplayıp kaçarken kelebek yakalamaya çalışırız. Gelincik çiçekleri açtığında uğur böceklerinin ardı sıra koşarız. Solucanlar bize toprağın altında da hayatın olduğunu söylerler. Keçi yollarında keçilerin ardında iken keçilerin nasılda ormanı tımar ettiğine şahit oluruz. Kurtlar düşer bazı vakitler sürümüze, kırıp geçirir, kaybolur giderler ki çoban köpeği edinmemişiz zira. Ektiğimiz buğdaylar başağa durur, mısırlar tepe çıkarır, biber domates ve salatalar ürün döker. Bahar ve yaz bir başka güzel. İlkin erikler olur, dut ve kiraz gelir ardı sıra. Derken ıhlamurlar açar dağı güzel bir koku sarar. Nice armut elma çeşitleri olgunlaşır. Yeşillik koyulaşır, sararır yavaştan. Haziranda buğday ve arpa hasadı olur. Ağustostan sonra fasulyeler yolunur, mısırlar kırılır. Kış hazırlıkları gelir gündeme.
Biz ayağımızda yırtık lastikler, yamalı pantolonlar ile hala sığır peşinde, koyun ardındayızdır. Türküler vardır kulaklarımızda, ilahiler dilimizde.
...
Bütün bu doğallığımızla şehrin yolunu tutarız. Birden topraktan kesilir ayaklarımız zira asfalttır yollar betondur duvarlar. Şehir bir başka dünya sanki. Daha kalabalık, bir koşturmaca içerisinde kalabalıklar.
Beton duvarlar arasına kendini sıkıştıran insan dar dünyasında daralır gider. Yıldızları tanımaz, aydan habersizdir. Toprağı ancak bir cenaze merasiminde görür, görür de ürker. Ölüme yabancı, ahirete uzaktır. Artık o yavaştan sanal bir dünya kurgusunun kurbanıdır. Bilgisayar, Telefon ve televizyon ekranlarından ağar sanal dünyasına. Bulunduğu gerçeklikten uzaklaşır. Hatta kendini bile unutur. Kendini unuttuktan sonra ötesi var mıdır?
...
Sami Önler
Yorumlar
Yorum Gönder