Din Samimiyettir
Her şeyi yoktan var eden, varlığından haberdar kılan Allah Teâlâ’nın biz kullarına emirleri açıktır: O’na hakkıyla kulluk edebilmek ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmamak. Peki kulluk nasıl edilir? Evvela kulluğun özünün ihlas, samimiyetten geçtiğinin şiarında olmalı insanoğlu. İbadetlerimizi bu bilinç ile yaparsak kulluğun tadına erebiliriz. Riyadan, gösterişten uzak samimi bir kulluk.
Hak dinimiz İslam’ın özü samimiyettir. Amellerimizin Allah katında karşılık bulması ancak samimiyet ile olur. Samimiyet yok ise amellerimize riya karışmış ise sabah-akşam günde beş kere namaz kılmamız, oruç tutmamız, sadaka vermemizin Allah katında kıymeti yoktur. Nitekim bu konuda peygamber efendimiz (s.a.s) bizleri şöyle uyarmıştır: “Allah, ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.” (Nesâî, Cihâd, 24.)
Mümin sözünde, düşüncesinde ve eylemlerinde her daim Allah’ın rızasını gözeten, muttaki kimsedir. Nitekim o, davranışlarında niyetini halis tutan ve ona göre hareket eden kimsedir. Rahmet elçisinin “ameller niyetlere göredir” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1.) ve yine “Allah sizin görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34) meallerindeki hadislerden kendisine pay çıkarır.
Bu doğrultuda Müslüman, Allah’ın rızasını celbetmeye, hakka-hukuka riayet etmeye, samimi olarak doğruluktan ayrılmamaya çalışmalıdır. Rabbimizin katında halis bir mümin olmak temennimiz ise her işimizde samimi olmaya gayret etmeye çalışalım. Selam ve dua ile…
Salih Çelikgöz
Yorumlar
Yorum Gönder