Oruç ve Biz

 

 

Bakara Suresi, 183. ayet: Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı)...

   İbni Kayyım der ki:Oruç bir topluluğun yemekten uzak kalması demek değildir.Oruç; organların günahtan,dilini boş sözlerden, gözünü haramdan,eli ve ayağı da günahlardan uzak tutmak demektir.

   Oruç, Allah'ın rızasını kazanmak için ibadet maksadıyla gün boyu yemekten, içmekten, nefsi arzulardan uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Bu tanım üzerinden hareketle bu ibadetin Allah'ın rızasını kazanmak için yapılması gerektiğini ve her türlü nefse zarar veren alışkanlıklardan uzak durmamız belirtilmektedir. Yapılan ibadetin bilincinde olup ona göre davranmak gerekmektedir. Oruç İsyankar bir açlık grevi değil, itaatkar bir kulluk görevidir. Nitekim oruç tutmayı öğrenmek, nefse mukayyet olmak, kişiliğimizi, ahlakımızı, nefsimizi, bedenimizi her türlü kötülükten uzak tutmak anlamındadır. Öğrenmek, kişinin davranışlarında yaşantı yoluyla meydana getiren nispeten kalıcı izli davranış değişikliğiyse biz Müslümanlar olarak da orucu öğrenmemiz ve hayatımıza yansıtmamız gerekmektedir. Belirli bir süreyi kapsayan oruç tutma ibadeti halk arasında "On bir ayın sultanı."  olarak ifade edilmektedir.  Belirli bir zaman diliminde hanemize teşrif eden bir misafiri nasıl en güzel şekilde ikramlarla güzel davranışlarla onu hoşnut tutmaya çalışıyorsak  bu süreçte de  bizim orucu uzun zaman görmediğimiz bir misafiri/akrabayı  karşıladığımız gibi oruca da  hürmet etmemiz onu en güzel şekilde karşılamamız ve onun değerini bilmemiz gerekir. Belirli bir süreyi kapsayan oruç ibadetini yerine getirirken de kendimize farklı aktiviteler yaparak Kur'an okuyarak namaz kılarak, tövbe ve istiğfar ederek  bu süreci dolu dolu geçirmeye çalışılmalıyız. Orucun faziletlerine bakarsak sağlık açısından bedenimizi birçok hastalıktan korumakla beraber bazı faydaları şöyledir:

Zihin Fonksiyonlarını Güçlendirir. Vücudu Zor Şartlara Karşı Güçlendirir. Cildi Canlandırır ve Parlaklık Verir. Bunun yanında orucun fazileti açısından  peygamberimiz (sav) bir hadisinde şöyle ifade etmektedir:  “Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.

Oruç ibadeti insan da empati duygusunu da kazandırdığını ifade edebiliriz nitekim oruç zamanında fakir insanların aç, sussuz  insanların durumunu  anlamaya yardımcı olur. Tabiki bu süreç sadece ramazan orucunda empati etmeyle bitmiyor bunu tüm yaşamamız sürecinde hayatımıza yansıtmamız gerekir. Müslümanlar olarak bu durumda olan kişilere yardımcı olarak gerekli yardımları yaparak bize düşen görevi yerine getirmek lazım. Oruç ibadeti insan üzerinde bir mükellefiyettir nitekim İslam'ın şartlarından biridir bunun yanında Hz. Ali (ra)  oruç için şöyle demiştir: " Her şeyin bir zekatı vardır, bedenin zekatı da oruçtur." O zaman bedenimizin zekâtını verip en güzel şekilde de  orucumuzu eda etmeliyiz.

Ramazan orucu, biz Müslümanları kenetleyen bir yapısı da vardır. Bu bağlılık teravih namazlarıyla daha da belirginleşiyor. Anadolu insanının mayasında olan birlik beraberlik ruhu Ramazan orucunda kendini daha da öne çıkartmaktadır. Gerek yapılan iftarlarda gerekse teravih namazlarıyla o diğer zamanlarda zayıflayan kardeşlik/dostluk bağı bu ayda güçleniyor.  Tek temennimiz bu ayda oluşan ve pekiştirilen iyi davranışlarımızın hayatımız boyunca bizle olması ve bizi kardeşlerimizi aramızda oluşan bu bağlılığın çözülmemesi dileğiyle

   Yazımı üstad Sezai Karakoç'un şu sözüyle bitiriyorum: "Gören gözler için oruç ne muhteşem bir melekler ordugâhıdır."

İbrahim Ekinci 



Yorumlar

Popüler Yayınlar