İnsan Nedir?

İnsan Nedir?

İnsan varlığın özü diyelim ‘Hoşça bak zâtına kim zübdei âlemsin sen’ diyen Şeyh Gâlib’in izinden giderek. İnsan varlığın özüdür. Zira basit bir tefekkürle görülür ki insan merkezde durur ve cümle varlık insanın etrafında döner, insana hizmet eder. Önceki yazımızda buna işaret etmiştik.

İlk insan Âdem aleyhisselâm’ın topraktan yaratıldığını biliriz Yaratan Rabbimiz’in bildirmesinden. Yine dikkatli bir bakışla topraktan yaratılmaya devam ettiğimizi görürüz.

İnsanın bedenini besleyen, ayakta tutan gıdalar topraktan çıkar. İnsan onlarla beslenir kendisinin milyonlar milyarlar hücreleri o gıdalardan oluştuğu gibi nesli devam edecekse neslini meydana getirecek sperm ve yumurta da o gıdalardan oluşur, ana rahminde buluşur birleşir ve yeni insan olmanın yolculuğuna çıkarlar. Bu yolculuk süresince beslenmesi hep toprak ürünlerine dayanır, yaratılış topraktan devam eder böylece.

Ancak insan sadece bedenden ibaret değil bunu da biliriz. Atamız Âdem aleyhisselâm’a Ruh üflendiği gibi bize de üflenir ruh. Ve insan Ruh ve bedenden oluşur.

Vücutlarımız maddi dünyanın özü ruhlarımız ise fizik ötesi manevi alemin özündendir. O sebeple insan kendinin bu iki yönünü hesaba katarak kendini besleyip geliştirdiğinde dengeyi ve huzuru bulur, aksi durumda eksik kalır ve rahatsız olur.

Ayrıca insan hayvan ile melek arasında bir varlıktır denilebilir. Bedenî yönüyle hayvana, rûhî yönüyle meleğe bakan bir varlık.

Bedeninin istek ve arzularını yerine getirip ruhunu ihmal ederse insanlıktan uzaklaşır ve yiyip, içme, çiftleşmeden öteye gitmeyen bir varlığa dönüşür, aksi durumda da bedeni ihmal eder sadece rûhunun ihtiyaçlarını karşılama yoluna giderse beden zafiyet geçirir belki manevi yönden gelişir. Lakin bu iki durum insanın doğasına aykırıdır. Bedenin ve ruhun hakkı verilmelidir ki insan insan kalsın.

İnsanın yaşaması için yiyip içmeye ihtiyacı olduğu gibi; inanmaya, inancının gereği amelleri, davranışları yapmaya da ihtiyacı vardır.

Sami Önler