VARLIĞIN YOKLUĞU

Kapalı ve kilitli bir kapı duruyor varlık ve yokluk arasında. Kapının bir tarafı karanlık ve yokluk, bir tarafı ise aydınlık ve varlık. Karanlığın da varlığı vardır elbet, farkına varmayanlar zifiri karanlık bir odada çırpınır durur, içindeki şeytani şüphenin göğsüne batırdığı hiçlik bıçağıyla cebelleşir ve o farkında değil varlığın, varlık içinde yaşadığını sanır, halbuki yokluk içinde bir boşlukta yaşadığını, asıl varlığın aydınlık tarafta olduğunu irdelemez, kaybetmiş aydınlık kapısının anahtarını bir kere,

Ey sen varlığa kör olmuş insan neden varsın, karanlığını aydınlık sanan insan, bakışların beyaz bulut görmeden, mavi gökyüzün kokusunu çekmeden içine, rüzgârın ıslığını duymadan kulakların yaşadığını sandın, farkına varmadın varlığın ve boğazına tıkandı putların tahtaları, kırmadın kafandaki karanlık putu, kendin var ettin yokluğunu, bütün vadileri insende, aşsan da bütün bayırları, ciğerin parçalanana kadar koşsanda yolları aydınlığı var eden varlık istemedikçe varamazsın aydınlığa, Onu bilmeden bilmeyeceksin vadilerin, bayırların, yolların mahiyetini. Sen Kapıları kapattın, pencerelerin geceye açılır, ay ve yıldızlardan mahrum olan gökyüzüne. Seni varlıktan uzaklaştıran küflü duvarların, damlayan tavanın ve soğuk odaların. Yıkman lazım çakıllarla örülmüş, ustası şeytan olan duvarları. Yoksa varır mısın sandın yoluna, yolların sahibi olan varlıktan habersiz.

Kapının bir diğer tarafı aydınlık, varlığın varlığını hissedenler kurulmuş tahtlarına, el değmemiş güzellikler içinde beklerler onlar güneş gözlerinde belirir onların, varlığın sıcaklığını iliklerine kadar hissederler vücutları soğuktan tir tir titrese bile, iman ile yoğrulmuştur burada insan, taş altında işkence görenleri görürsün ve çocukları görürsün birde, ellerinde taşlar, sapanlar, tanklara meydan okuyan koca yürekler ve onlara sıkılan kahpe kurşunları göreceksin, şehit olduklarını göreceksin belki de yetim, öksüz çocukların. Varlık için Savaşanların yeri burası, karanlığın çocukları karşısında aydınlığımızın çocukları duracak her daim, güneş üzerimize doğar her gün, belki de bundandır karanlığın bize olan kini, bombalanan evler, yağmalanan mallar, dağılmış bedenler neden dağılır sandın, karanlığa kök salan şeytanlaşan zalimler durmayacak ve solmayacak varlık için çocukları verdiğimiz toprakta yetişen çiçeklerimiz, filizlenecek bu toprakta davası için ahdetmiş bedenler. Varlığın aydınlığı var edecek bizi daima, Bizi var eden varlık, en yüce varlık olan Rabbimiz bizi aydınlığından uzaklaştırma, seni bilen, hisseden insanlardan eyle bizi.

 Onur Damar



Yorumlar

Popüler Yayınlar