Arınma Vakti: Ramazan

    Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ve İslam aleminin oruç ibadetini yerine getirdiği ay olarak bilinir. Efendimiz’in hadisinde ‘’Ramazan ayı gelince, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulurlar.’’ şeklinde geçmektedir. Bizler Ramazan ayını bize sunulmuş bir fırsat olarak görmeliyiz. Cennet kapılarının sonuna kadar açıldığı cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanın zincire vurulduğu süreci fırsat bilip en güzel şekilde değerlendirip, kendimize çekidüzen vermeliyiz. 11 ayın sultanına hala nefes alıyorken hala dünya hayatındaki serüvenimiz bitmemişken denk gelmemizi bir şükür sebebi bilmeliyiz.

    Ramazanı günahlarımızdan bir arınma, sıyrılma, kurtulma, terk etme olarak görmeliyiz. Senede 1 ay süre zarfında denk gelen bu güzel ayı Allah’ın rızasına uygun amellerle geçirmeliyiz. Ramazanın birinci gününden itibaren bir heybemiz olsun, o heybemize 30.günün sonuna kadar en hayırlı amelleri doldurarak gidelim. 30.günün sonunda heybemizdeki güzel amelleri hayatımızın geri kalan süre zarfında da tekrar etmek için bir pusula edinelim. Heybemizi doldurabilecek o kadar güzel amellerle doludur ki Ramazan. Örneğin; omuz omuza kıldığımız teravih namazları birer buluşma noktasıdır. Allah’ın rızası için tuttuğumuz oruçlar birer nefis terbiyesidir. Verdiğimiz sadakalar ve fitreler gönüllere dikilen birer fidandır. Yapılan zikir ve tespihler Allah’a karşı şükürdür. Edilen dualar ömür sermayesinde sığınılan birer kapıdır. Bunların hepsi bahsettiğimiz heybemizin birer yapı taşıdır.

    Heybemizi bu bahsettiğimiz güzel amellerle doldurursak örneğin; teravih namazında buluşursak 5 vakit namazın lezzetini aramaya başlarız, oruç tutarken irademize sahip çıkarsak geriye kalan ömrümüzde sabırlı, kötü laf konuşmayan, iradeli, rızkın sahibini bilen kullar oluruz, sadaka ve fitreyi Allah rızası için verirsek malın mülkün sahibinin yalnızca Allah olduğunu asıl zenginliğin verdiğinde çoğaldığının bilincine varırız, Allah’ı zikreder ve tespih eder isek geriye kalan ömrümüzde yaşantımızda Allah’ın her an bizimle olduğu şah damarımızdan daha yakın olduğu bilincinde olan Müslümanlar oluruz ve Ramazan ayı boyunca duayı bir sığınak olarak görüp 30 gün sürdürürsek geriye kalan ömrümüzde tek sığınağın tek gerçeğin tek kudret sahibinin Allah olduğunu kavrarız ve derdimizde şükrümüzde O’nun kapısına sadece 30 gün değil bir ömür sarılırız.

    Bizi Ramazan-ı Şerif’e tekrar ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Evet çok şükretmeliyiz. Bu Ramazan toprak altında olabilir veya hasta olup Ramazanın tadını tam anlamıyla yaşayamayabilirdik. Bu Ramazan İnşaAllah 30 gün bir antrenman olarak bol sevaplı bir parkur bizleri bekliyor diyebiliriz. Evet bir parkur, bu parkuru yani antrenmanı güzel bir şekilde tamamlar almamız gereken feyz-i bereketi alır isek hayatımızın geri kalan kısmına da yön verebiliriz.

    Rabbimiz bizleri Ramazan’ı Şerif’in bereketi ile sarıp sarmalasın. 

    Güngör Güzel | Ahmet Tayfan