Bugünün Yarını Gelecek

             Bugün dediğimiz an aslında bir gelecek aynı zamanda da bir geçmiştir. O anda yaşadıklarımız, yaptıklarımız, yarın dediğimiz kavram için gelecek dün dediğimiz kavram için geçmiştir. Bu döngü içerisinde üç günlük Dünya denen -dünden bugünden ve yarından oluşan- evrende yaşamaktayız.

            Evet gerçekten de üç günlük bir Dünya içerisinde yaşıyoruz. İnsanoğlu bu kadar kısa bir zaman dilimine Allah'ın rızasını kazanacak amelleri sığdırmakta hızlı olmalıdır. Bu metni okurken saniyede kaç insan doğdu kaç insan bu Dünya denen duraktan göç eyledi? İnsanoğlu bunları düşünerek hayatına yön vermelidir. Her anının bilincinde olup o anı O'na verilmiş bir nimet bilip yaşamalıdır. Bir söz vardır "Zamanı verene zaman ayırmak" diye. İşte anlatmak istediğimiz meselede tam olarak budur.

            İnsanoğlu bu Dünyaya neden geldiğini kendine sormalıdır. Ben bu Dünyaya sadece yemek yemek için mi geldim? Sadece gezmek için mi geldim? Sadece eğlenmek için mi geldim? Bu kadar güzel şekilde yaratılan insan bu kadar sıradan şeyler için Dünyaya gelmiş olamaz. Düşünmelidir ki O'nu yaratan bir yaratıcı vardır ve O yaratıcı O'nu bu Dünyaya sıradan bir yaşantı yani eğlence düşkünlüğü için yollamamıştır. Bunun idrakinde olup amellerinde bu çizgiyi gözeterek kendi varlığının bilincinde olarak yaşamalıdır. Asıl yaşamın olduğu Ahirete irtihal etmeden kendinden haberdar olmalıdır.

            İnsanın gelecek planları arasında sürekli Dünya ile ilgili meşgaleler olması yerine Allah'ın ayetlerinin Peygamberinin sünnetlerinin de olması gerekmektedir. Hayatımızı İslam'a göre şekillendirmeliyiz İslam'ı hayatımıza göre değil. Sabah namazı gelmeden hazırlanayım mesela uykumu alayım deyip o niyetle uyumalı. Seneye Ramazan ayı gelecek fakirin fukaranın karnını doyurmaya niyet etmeliyim demeli. Gelecek planlarımız içinde İslam şuuru ve inceliği hep olmalıdır. İşte o zaman İslam'ı yaşar işte o zaman İslam ile müşerref oluruz.

        Güngör Güzel | Ahmet Tayfan