Geleceğin Köprüleri

 Alemler içinden peydah oldu âdem

Rahi Hakkın yolun buldun madem

Tefekkür et insi cinni vesair mahlukatı

Zikriyle iştigale çalış her dem

 

Bu fena dünyanın oyununa kanma

Yaptıklarını böbürlenip böbürlenip sayma

Şeytandan gelen visvasa kanma

Doğru sa'yi yapayım dersen

 

Yanan aşkı ilahinin mumudur

Hakkı sevip bilenlerin yoludur

Dünya sefasıni nefsine kakma

Gönül kapısını zevke bırakma

 

Var oldu insan bir "Hu" ile, hakkın sınırsız ruhu ile

Açıldı kapılar "Ya Hu" ile, var olanı gel de şimdi gör.

 

İnsanoğlu bir o kadar aciz ve güçlü, bir o kadar mahdut ve mukayyet, yapıp ettiklerinden sorumlu ama yapacakları hakka bağlı, amellerinde özgür ama bir o kadar bağımlı, işte insan oğlu, hakka uyudukça şanlı, yolundan saptıkça zavallı...

 

Birkaç vezaifi var insanın, futuhatı gayb'da kayıtlı, emre itaatta şamil, kader çizgisinde zabıtlı, bir de iç alemi var: Muhasebe, teslimiyet ve tezkiye, hepsi Hakk'tan naçizane hediye (Geylânî Abdülkadir, Fütûh'ül Gayb, çev. Abdülkadir Akçiçek, s.41)

 

Dünya hayatı bir köprü, uykuyla uyanıklık arasında bir öykü, ahirinde tâbiri var, Rahman'dan bir de uyarısı var: gece gündüz uykudasın bil, sonunda uyanacağın bir son var. (Ebû Bekir Muhammed b. Ali (İbn. Arabî), Allah adamları ve kutuplar, çev. Ekrem Demirli, s.63)

 

"Girişi kolay çıkışı zor" der İmam Gazzali bu dünyaya, yılana benzetmiş Hz. Ali, bir o kadar yumuşak bir o kadar zehirli. Hem bulaştın mı bu toprağa, tozlanmamak ne fayda, ne güzel anlatılmış hikmetli bir sözde " dünyaya meyleden suda yüzen gibidir", elden gelir mi ıslanmamak, bulaştığı şeyin farkına varmamak. (Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed, İhyâu' Ulûmi'd-Dîn, çev. Ahmed Serdaroğlu, c.III, s. 483-485)

 

İşte öyle ya nefse süslü gelen bir dünya, Hakk'tan ayıran bir rüya, Ahiret ile dünya kapısı; doğu ile batının aynası, hiç doğu ile batı bir olur mu, zıtlıklar birbirine denk olur mu? O yüzden dünyaya sapma der hakkı, Hakk'ı isteyenlerin menzili hakkı. (Hakkı İbrahim, Mârifetnâme, haz. M. Faruk Meyan, c.I, s. 533-535)

 

Ancak vardır dünya hayatının ziyneti, zahiri acı batını tatlı, İmam Rabbani'den bu hikmet, Mektubatta kayıtlı, Allah için elem duyan duymuşmudur elem, Hiç Hakikatın üzere var mıdır söylem? Murad etmek değilimidir hak rızası, o vakit tatlı gelir cefasıyla kazası (Farûkı Serhendi, Mektûbât-ı Rabbânî, çev. Abdülkadir Akçiçek, c.II, s.1018)

 

İşte ne güzel demiş erler gelecek köprüsünden, hakikat nurunu derin penceresinden, düşe gelir bize o vakit, Niyazi Mısrının bu beyit:

 

“Erler demine destur olalım, pervaneye bak ibret alalım”.

Haydi Mevla yoluna kurban olalım.

Vesselam

Yusuf Huzeyfe Egrin



Yorumlar

Popüler Yayınlar